SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

NİKAH BAHSİ

<< 1402 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

6 - (1402) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا عبدالله بن المبارك. ح وحدثنا أبو كريب محمد بن العلاء (واللفظ له). أخبرنا ابن المبارك عن معمر، عن الزهري، عن سعيد بن المسيب، عن سعد بن أبي وقاص، قال: رد رسول الله صلى الله عليه وسلم على عثمان بن مظعون التبتل. ولو أذن له، لاختصينا.

 

[ش (التبتل) قال العلماء: التبتل هو الانقطاع عن النساء وترك النكاح انقطاعا إلى عبادة الله. وأصل البتل القطع. ومنه مريم البتول، وفاطمة البتول، لانقطاعهما عن نساء زمانهما دينا وفضلا ورغبة في الآخرة. ومنه: صدقة بتلة، أي منقطعة عن تصرف مالكها. قال الطبرى: التبتل هو ترك لذات الدنيا وشهواتها والانقطاع إلى الله تعالى بالتفرغ لعبادته. وقوله: رد عليه التبتل، معناه نهاه عنه.

(لاختصينا) معناه لو أذن في الانقطاع عن النساء وغيرهن من ملاذ الدنيا لاختصينا، لدفع شهوة النساء، ليمكننا التبتل].

 

{6}

Bize Ebu Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Mübarek rivayet etti. H.

Bize Ebu Kureyb Muhammed b. Alâ' dahi rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize ibni Mübarek, Ma'mer'den, o da Zuhri'den, o da Saîd b. El-Müseyyeb'den. o da Sa'd b. Ebî Vakkâas'dan naklen haber verdi. Sâ'd şöyle demiş:

 

«Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Osman b. Maz'un'un tebettülünü (bekârlığı) kabul etmedi. Şayet ona izin verseydi biz de hayalarımızı çıkarırdık.»

 

 

7 - (1402) وحدثني أبو عمران محمد بن جعفر بن زياد. حدثنا إبراهيم بن سعد عن ابن شهاب الزهري، عن سعيد بن المسيب. قال: سمعت سعدا يقول: رد على عثمان بن مظعون التبتل. ولو أذن له لاختصينا.

 

{7}

Bana Ebu Imrân Muhammed b. Câ'fer b. Ziyâd rivayet etti. (Dediki): Bize ibrahim b. Sa'd, ibni Şihâb Zühri'den, o da Saîd b. El-Müseyyeb'den naklen rivayet etti. Sâîd şöyle demiş:

 

Ben Sa'd'ı: «Osman b. Mazun'un bekârlığı kabul edilmedi; şayet ona izin verilseydi biz de hayalarımızı çıkarırdık.» derken işittim.

 

 

8 - (1402) حدثنا محمد بن رافع. حدثنا حجين بن المثنى. حدثنا ليث عن عقيل، عن ابن شهاب ؛ أنه قال: أخبرني سعيد بن المسيب ؛ أنه سمع سعد بن أبي وقاص يقول:

 أراد عثمان بن مظعون أن يتبتل. فنهاه رسول الله صلى الله عليه وسلم. ولو أجاز له ذلك، لاختصينا.

 

{8}

Bize Muhammed b. Râîi' rivayet etti. (Dediki): Bize Huceyn b. Müsennâ rivayet elti. (Dediki): Bize Leys, Ukayl'den, o da ibni Şihab'dan naklen rivayet ettiki. ibni Şihab şöyle demiş: Bana Saîd b, El-Müscyyeb haber verdi. Kendisi Sa'd b. Ebî Vakkâa'ı şunu söylerken işitmiş :

 

«Osman b. Mazun bekâr kalmak istedi de Resulullah (Sallalluhu Aleyhi ve Sellem) kendisini (bundan) nehi buyurdu. Şayet ona bekârlığı tecviz etseydi biz de hayalarımızı çıkarırdık.»

 

 

izah:

Bu hadisi Buhârî, Tirmizî, Nesâî ve ibni Mâce «Nikâh» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir.

 

Tebettul esas itibariyle inkıta' mânâsına gelir. Hz, Meryem ile Fâtıme (Radiyallahu anha)'ya «Betul» denilir. Bunun sebebi dîn, fazilet ve âhirete rağbet hususunda zamanlarındaki kadınlardan mümtaz ve münkatı' olmalarıdır. Ulemânın beyânına göre' bu hadisteki tebettul'den murâd sırf Allah'ı ibâdet maksadı ile kadınlardan alâkayı keserek bekâr kalmaktır. Taberî : «Tebettul dünya ile, dünya şehvetlerini terk ederek kendini Alîah Teâlâ'nın ibâdetlerine vermektir.»  diyor.

 

Hz. Sa'd'ın: «Şayet ona izin verseydi biz de hayalarımızı çıkarırdık sözünden murâd bekârlığa ve sâir dünya lezzetlerinden alâkayı kesmeye izin verilseydi, biz de şehvetimizi kırmak için hayalarımızı çıkartır, şu suretle bekârlık bize âsân olurdu demektir.

 

Bekârlık hıristiyanlıkta meşru' idi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz neslin çoğalması ve cihâd'ın devam edebilmesi için ümmetini bundan nehiy buyurmuştur. insanın hayalarını çıkarmak ve tenasül uzvunu kesmek bilittifak yasak'tır. Binâenaleyh bugün moda haline getirilmeye çalışılan umumî doğum kontrolü de dînen yasaktır. Çünkü bunun neticesi müslümanlar azalacaktır. Halbuki dînen müslümanların azalması değil, çoğaltılmaya çalışılması emir buyrulmuştur. Gerçi islâm hukukunda «az!» denilen bir fiilin meşruiyyetinden bahsolunmyştur. Fakat bu iş bâzı hallerde karı ile kocanın anlaşmasına bırakılmış bir istisnadır. Tamimine müsaade yoktur.

 

Azl: Çocuk yapmamak için karı-koca anlaşarak erkeğin menisini dışarıya atmaktır.

 

îbni Abdilberr'in «El-istîab» nâm eserinde' Aişe binti' Kudâme'den rivayet ettiği bîr hadisde şöyle denilmektedir:

 

«Osman b. Mazun: Yâ Resulallah! Bize gazalarda bekârlık güç geliyor. Bana müsaade buyurur musun hayalarımı çıkartayım yâ Resulaliah? demiş. Resulullah  (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

— Hayır îbni Mazunn! Sen oruç tutmalısın. Çünkü oruç şehveti keser; buyurmuş.» Rivayete göre Osman b. Mazunn. Hz. Ali ve Ebu Zer (Radiyallahu anhum) hayalarını çıkararak bekâr yaşamak istemişler. Fakat Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendilerini bundan men etmiştir.                                  

 

Bütün bunlar gösteriyor ki, dinimiz müslumanların azalmasını hedef tutan hiç bir vasıtayı meşru' görmemiştir.

 

Gerçi: «ikiyüz tarihinden sonra sizin en hayırlınız hafif ve ailesiyle çoluk çocuğu olmayan bekârlarımzdır» mealinde bir hadîs rivayet olunursa da bu hadîs uydurmadır. Binâenaleyh ona asla iltifat olunamaz. Hz. Huzeyfe'nin üzerinden söylenen: «Sene yüz, yüzelli oldu mu sizden birinizin bir köpek eniği terbiye etmesi, çocuk terbiye etmesinden daha hayırlıdır.» sözü de bu kabil uydurmalardandır.